Tekamül ve Beslenme

Tekamülü beslenme temelli bir yaklaşımın üzerine oturtarak kısırlaştırmanın varlığın sisteminde yeri yok. Bunlar yoga gibi -yogadan örnek verirsek- yanlış anlaşılarak, yanlış uygulanan ve kavranan (günümüzde yoga doğru uygulanmıyor ya kısır bir yükseliş ya da tekamül sağlamaz bu durumda veya nispeten doğru uygulanıp yararları manipülasyon için kullanılabiliyor, bu ise çok tehlikeli olabilir) kişinin benliğinin bir parçası yapabildiği yazılımların yarattığı illüzyonun sonuçları. Yoga günümüzde bir yazılım halinde, aynı kişilik illüzyonu gibi illüzyon durumunda. Öğretilerin hepsi bu durumda, yani yazılım, kişilikten farksız. İçine girer o biçimi alırsın. O öğretinin gözlüğünden bakarsın dünyaya. Beslenme konusundaki bütünlük bilincine ters düşen bilgiler öğretilerin yarattığı illüzyon maalesef. Ancak kişi tabi ki istediği, seçtiği biçimde beslenebilir. Bunun dışına çıktığı zamanda yazılımına, öğretisine uygun düşmediği için yani bilinçaltına ters düştüğü için kişi çok rahatsız olur. Bunu savunur, gerekirse insanları yargılar. Varlığın sisteminde herşey tam ve eksiksiz, en önemlisi varlık tekamül sürecindedir. Tekamülün -beslenme konusunda- sadece kişinin dengeli, en güzeli acı vermeden beslenmesi ile ilgisi vardır. Bunun da illüzyonun parçası olan öğretilerin dayattıkları ile hiçbir ilgisi yoktur. Tüm Öğretiler ÖLÜDÜR. Canlı bir "yola" tabi olmanın yolu gerçek bir Ustadan geçer. O zihnindeki hiçbir tanıma uymaz, oturmaz.
O her gün yeniden doğar, "seni sadece sana has, nakış gibi, her gün yeniden işler" sende onunla akarsın. Hele ki "et yiyen sevgiyi bilmez, ot yiyende ottur" demek varlığın tekamül sürecinde olduğunu bilmemek, hatta onu olduğu gibi -tabi insanları da- kabul edememektir.
Kabul ediyorum kendimi, seviyorum patates kızartması yemeyi...
Yine nereye geldik?
Kabule...🌸🌻
Kendini kabul eden, varlığı kabul eder🙏a